ErrorException Message: WP_Translation_Controller::load_file(): Argument #2 ($textdomain) must be of type string, null given, called in /var/www/vhosts/fusunozulke.com/httpdocs/wp-includes/l10n.php on line 838
http://fusunozulke.com/wp-content/plugins/dmca-badge/libraries/sidecar/classes/ Otomasyon Rüyası Gerçek mi Oluyor? : Endüstri 4.0 – Füsun Özülke

Otomasyon Rüyası Gerçek mi Oluyor? : Endüstri 4.0

Dünyamız; sanayi ve bilişim teknolojilerinin bütünleşmesiyle ortaya çıkan Endüstri 4.0 rüzgarı ile yeni bir çağa adım atıyor.

  • Nesnelerin İnterneti,
  • Büyük Veri,
  • Yapay Zeka,
  • Siber Fiziksel Sistemler,
  • Artırılmış Gerçeklik,
  • 3 ve 4 Boyutlu Yazıcılar,
  • Bulut Teknolojisi ve diğerleri…

Son sanayi devrimi olarak nitelendirilen Endüstri 4.0 ile tüm bu teknolojik etmenler gündelik hayatın ve üretimin vazgeçilmez birer parçası haline gelecek. 4. Sanayi Devrimi ile birlikte hem iş yaşamımızda hem de özel hayatımızda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

 

3Hatırlayacağınız üzere;

  • 18. yüzyılda buharlı makinaların kullanımı ile başlayan ve 19. yüzyılın ortalarına kadar süren 1. Sanayi Devrimi’nde; endüstrileşme gelişmeye başlamış, kömür ve demiryolları (buhargücü) sayesinde tarım toplumundan endüstri toplumuna geçiş ivme kazanmıştı.

 

  • 1870’lerden itibaren 2. Sanayi Dönemi başlamış; kömürün ekolojik çevreye ve insan sağlığına verdiği zarar dikkate alınarak:  kömür yerine elektrik ve petrokimyasal maddeler, demir yerine ise çelik ön plana çıkarılmıştı. Çelik sayesinde güçlenen demiryolu ağlarının ve lojistik olanaklarının artışıyla endüstrileşme hız kazandı ve takvimler 1913’ü gösterdiğinde seri üretime geçiş gerçekleşti.

 

  • 1950’lerde başlayan ve ’90’lı yıllara kadar devam eden soğuk savaş dönemi; 3. Sanayi Devrimi’ni de beraberinde getirdi. Bilişim teknolojileri (ilk bilgisayarlar), mikroelektronik teknoloji, biyogenetik, biyotarım, sentetik ürünler ve nükleer enerji gibi yenilikler insan hayatına kademe kademe girdi.

 

Endüstri 4.0 ‘a Geçiş

Industry4.0Özellikle son 30 yıla damgasını vuran bilişim teknolojileri alanındaki gelişmeler ile elektronik ve dijital yenilikler;

  • Dünyada ekonomik işleyişin ve iş yapış şekillerinin farklılaşmasına,
  • Ucuz iş gücü nedeniyle üretimin Çin’e kaymasına,
  • Küresel anlamda ise toplumların üretimden tüketime yönelmesine

neden oldu. Böylece üretim konusunda uzmanlaşan Çin değerli ürünlerin ucuz taklitlerini yaparak dünya ekonomisindeki payını gittikçe büyütmeye başladı. Tüm bunlar olurken, 2011 yılındaki Hannover Fuarı’nda Endüstri 4.0 dillendirilmeye başlandı. Fuara katılan alanında uzman kişilerce bilişim çağının üretim süreçleri üzerindeki yadsınamaz etkisi vurgulandı ve üretim sistemlerinin teknoloji ile harmanlanmasıyla artık Endüstri 3.0 döneminin yavaş yavaş sona erdiği ve  4. Sanayi Devrimi’ne geçiş sürecinin başladığı ifade edildi.

Çin’in üretim endüstrisindeki etkinliğine karşı önlem alma niyetinde olan Alman Hükümeti ise sözkonusu fuarda dile getirilen bu yeni fikirleri sanayi alanında stratejik yatırımlara dönüştürmek amacıyla çalışma programına aldı. Fuarın ardından Ekim 2012’de Robert Bosch GmbH ve Henning Kagermann Endüstri 4.0 odaklı bir çalışma grubu kurdu. Sözkonusu çalışma grubu Nisan 2013’de gerçekleştirilen Hannover Fuarı’nda Endüstri 4.0’ın stratejik boyutu ve olası uygulamaların sanayi dünyasına getirilerine ilişkin bir sunum yaptı. Ayrıca elde edilen veriler Alman Hükümeti’ne de sunuldu. Böylece Endüstri 4.0 dönemi başlamış oldu.

2011’den günümüze, Endüstri 4.0 ile ilgili çalışmalar her geçen gün akıl almaz bir hızla ilerliyor. 2020 yılına geldiğimizde nesnelerin interneti sayesinde 14 milyardan fazla elektronik aygıtın iletişim halinde olması için çalışmalar yürütülüyor. Bu hızlı geçiş süreci ile; insana ihtiyaç duymaksızın kendi kendini yönetebilen makinalar aracılığıyla üretim faaliyetlerinin gerçekleştiği “akıllı fabrikalar”ı hayata geçirebilmek amaçlanıyor. Üretim sektöründe yaşanan tüm bu gelişim ve değişime ayak uydurmak zorunda kalan uluslar ve işletmeler; rekabet üstünlüğüne sahip olabilmek amacıyla Endüstri 4.0 stratejilerine adaptasyon için büyük çaba harcıyor.

 

Endüstri 4.0 Dönemi’nde Başrolü Üstlenecek Teknolojik Etmenler 

Yukarıda bahsettiğimiz hedefi gerçekleştirebilmek yani akıllı fabrikaları hayata geçirebilmek için yazının başında değindiğimiz teknolojik etmenlere ihtiyaç var. Peki bu etmenler ne işe yarıyor ve hedefe katkıları ne olacak? Kısaca irdeleyelim :

 

Nesnelerin İnterneti :

1Bu kavram; internete erişebilen ve dijital bir ağa bağlı olan nesnelerin internete bağlı diğer nesneler ile sosyal ve fiziksel olarak kurabildiği bağı tanımlamak için kullanılıyor. Bahsettiğimiz özelliklere sahip tüm nesneler bu sayede sanal bir kişilik kazanmış; birbirleriyle ve canlılarla iletişim kurarak işleri yönetebilme yeteneğine erişmiş oluyor. Böylelikle;

  •  İş süreçlerini gerçekleştirebilmek ve yönetebilmek için “daha az” insana ihtiyaç duyuluyor,
  • Üretim bandı ve tedarik zinciri daha hızlı ve akıllı bir yapıya kavuşuyor,
  • Maliyetler düşüyor,
  • Gelirler ve kâr artıyor.

 

Büyük Veri :

İnternetin hayatımıza girişiyle birlikte bilgiyi yayma ve ona erişme hızımız inanılmaz boyutlara ulaştı. Hal böyle olunca da doğru, yararlı ve gerekli bilginin yanısıra yanlış, yararsız ve gereksiz birçok bilgiyle de karşılaşır hale geldik. Tüm bilgileri taramak, ayırt etmek, içlerinden doğru ve ihtiyaç duyduğumuz kısmına ulaşmak için ise yine zaman harcar olduk. Buna bir son vermek için büyük veri kavramı geliştirildi.

Büyük Veri:bigdata

  • Web sunucuları,
  • Mobil operatör sunucuları ve arama kayıtları,
  • Sosyal paylaşımlar,
  • Medya paylaşımları,
  • Videolar ve fotoğraflar,
  • Bloglar, Vloglar,
  • Ağ günlükleri,
  • Ağ istatistikleri

gibi kaynaklar aracılığıyla bilgilerin toplanması ve analitik, anlamlı, işlenebilir hale getirilmesi ile elde edilen verilerin toplamını ifade ediyor. Büyük veri sayesinde işletmeler yatırım alanları ve tüm işletme stratejilerini belirlerken analitik kaynaklardan yararlanarak; inovatif iş planları, aktif risk yönetim sistemleri ve rekabet politikaları belirleyebiliyor. Büyük veri yalnızca işletmeler değil aynı zamanda ulusal ve uluslararası ilişkiler, politikalar ve stratejiler açısından da hayati önem taşıyor.

 


Yapay Zeka (Mantıksal Analiz Robotu) :

Bir bilgisayarın ya da bilgisayar kontrolündeki bir robotun zeki canlılara benzer şekilde faaliyetlerde bulunabilme yeteneği olarak tanımlanabilen yapay zeka; hızla öğrenebilen ve kendini geliştirebilen bilişim teknolojilerini ifade ediyor. İnsanın düşünme yöntemlerini analiz ederek buna benzer yapay yönergeler geliştirmeyi ve böylece hata payını sıfırlamayı hedefliyor.

 


Siber Fiziksel Sistemler ve Artırılmış Gerçeklik :

robot-620x379Üretim süreçlerinde yer alan tüm ana ve alt sistemlerin siber ağlarla birbirine bağlanması; böylelikle hem kendi içlerinde birbirleriyle, hem de dış çevredeki makinalar ile iletişim kurmalarına olanak sağlanması “siber fiziksel sistemler” kavramını temsil ediyor. Mekanik sistemler bilişim teknolojileriyle donatıldığında ortaya çıkan siber fiziksel sistemlerin birbirlerine bağlanması ile kendi aralarında bir iletişim kurarak tüm süreçleri insanlara ihtiyaç duymaksızın kontrol etmeleri ve yönetmeleri mümkün. Tabii bunun yanında artırılmış gerçeklik de su yüzüne çıkıyor.

Bilişim sistemleri ile çalışan makinalar ve bilgisayarlar gerçek dünyada üretilen ses, görüntü, gps verisi gibi etmenleri işleyerek doğrudan ya da dolaylı fiziksel görünümler sunabiliyor. Bunun sonucunda gerçeklik; bilişim teknolojileri ve siber fiziksel sistemler ile değiştirilebiliyor ve artırılabiliyor. Böylelikle bizler de çevremizde bulunan bilgi ile etkileşime geçebiliyoruz.

 

Avengers: Age of Ultron, Avatar ve Surrogates filmleri; nesnelerin interneti, büyük veri, yapay zeka, siber fiziksel sistemler ve artırılmış gerçeklik kavramlarının ne denli güçlü ve amacına uygun kullanılmadığında tehlikeli sistemler olabileceğini niteleyen en güzel örneklerden üçü…

 


3 ve 4 Boyutlu Yazıcılar :

4boyutlu yazici3 Boyutlu Yazıcılar; dijital 3 boyutlu verileri elle tutulabilecek gerçek nesnelere dönüştürebilen yazıcılar,

4 Boyutlu Yazıcılar ise; yazıcıdan çıktısı alınan elle tutulabilen gerçek nesne özelliğindeki materyallerin içinde bulundukları çevre koşullarına göre şekil değiştirebilme özelliğinde olmasını sağlayabilen makinalar olarak dikkat çekiyor. Örneğin; güneşli bir havada taktığınız şapkanın gökyüzünü yağmur bulutlarının kaplaması ile değişimi algılayarak şemsiyeye dönüşebildiğini hayal edin!

 

Bulut Teknolojisi :

bulut-teknolojisi-100712Tüm veri, bilgi ve uygulamaların sanal bir sunucuda depolanması ve ihtiyaç duyulduğunda bu verilere internet aracılığı ile herhangi bir yerden akıllı cihazlar yoluyla ulaşılmasını içeren hizmetler bütünü olarak tanımlanıyor.

 

Tüm bu teknolojik etmenlerin hayatımıza gireceği düşünüldüğünde, “Acaba işlerimiz bizim olarak kalacak mı?” sorusu akıllara geliyor.  

Öyle ya; akıllı telefonlar, akıllı evler, akıllı işletmeler, akıllı hizmet ve üretim süreçleri, mekatronik, robotik teknoloji…  

İşletmeler bize hala ihtiyaç duyuyor olacak mı?

 

Endüstri 4.0 Devrimi İşgücü Piyasası’nı Nasıl Etkileyecek?

Eğitim ve bilimin dijitalleşmesi Endüstri 4.0’a geçişi hızlandırıyor. Tüm işletmeler, tüm organizasyonlar ve tüm uluslar ekonomik, olarak güçlerini ve varlıklarını devam ettirebilmek için yeni sanayi devrimine adapte olabilmek zorunda… İstihdam ve işsizlikle mücadele için yapılan çalışmalar düşünüldüğünde yeni sanayi devriminin işgücü piyasasını nasıl etkileyeceği konusunda farklı görüşler ortaya atılıyor. Bir kesim istihdamın farklılaşarak büyüyeceğini, diğer bir kesim ise işsizliğin giderek içinden çıkılamaz bir hal alacağını savunuyor.

İşsizlik sorununun her geçen gün büyüdüğü dünyamızda robot ve bilişim teknolojileri, akıllı fabrikalar ve benzeri etmenler nedeniyle işgücüne duyulan ihtiyacın azalması söz konusu. Endüstri 4.0 ile birlikte işgücü standartlarının ve ihtiyaçlarının değişeceği de yadsınamaz bir gerçek.

Peki çalışanlar olarak Endüstri 4.0 döneminde bizleri neler bekliyor :

  • Eğitim dijitalleşecek ve bu sayede eğitim alanında konusunda yetkin uzman ihtiyacı ve istihdamı artacak,
  • Bilişim teknolojilerinin ön planda olması nedeniyle işletmelerin işgücü ihtiyacı yeniden şekillenerek değişecek ve bu değişim beraberinde yeni meslek alanlarının doğmasına neden olacak. Yeni iş kolları, yeni meslek grupları hayatımıza girecek,
  • Yeni meslek alanları nedeniyle o mesleğe ilişkin işgücü ihtiyacı doğacak ve istihdam artacak,
  • Bilişim teknolojilerinde özellikle yazılım ve donanım alanlarında yetkinlik seviyesi artacak,
  • Beyaz ve mavi yaka farketmeksizin her kademe çalışanın dijital teknoloji kullanımı konusunda bilgili ve etkin olması istenecek,
  • Bulut teknolojisi ve benzeri hizmetler nedeniyle uzaktan erişim imkanı yüksek olacağından evden (home office) çalışma sistemi ağırlık kazanacak,
  • Tüm bu gelişmeler sebebiyle tüketim alanları farklılaşacak ve yeni pazarlar oluşacak,

 

Bu gelişmelerin yanısıra istihdam piyasasını olumsuz etkileyecek gelişmeler de yaşanmayacak değil.

  • Akıllı fabrikaların yani otomasyon rüyasının gerçekleşmesiyle birlikte robotlar hayatımıza girecek ve ihtiyaç duyulan mavi yaka işgücü yerini robotlara bırakmaya başlayacak. Bu nedenle, bu seviye çalışanların işsizlikle karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz olacak,
  • İşini korumayı başaran mavi yaka çalışanlar ise ücret yönetimi politikalarının değişimi ile ücret anlamında olumsuz yönde etkilenebilecek.
  • Beyaz yaka çalışanlardan yeni iş süreçlerine adapte olmakta güçlük çekenler sıkıntı yaşayacak,
  • Beyaz yaka çalışan sayısında da raporlama vb. gibi süreçlerin makinalar vasıtasıyla yürütülmesi sonucu azalma görülebilecek.

Ancak, bu değişim sürecinde kendini yenileyebilen, değişime ayak uydurabilen, yeni meslek kolları ile iş alanlarını önceden görebilen ve  bilişim konusunda bilgisini artırmaya yönelik çalışmalar ile kendine yatırım yapan bireyler kazançlı çıkacak.

 

2020’li yıllara geldiğimizde, istihdam ihtiyacı Endüstri 4.0’ın da etkisiyle şekil değiştirerek farklı alanlara kayacak. Üretim daha çok robotik teknoloji ile yapılmaya başlanacağından ağırlıklı olarak beyaz yakalı çalışanlara ihtiyaç duyulacak. Bu nedenle, yukarıda değindiğimiz konuları dikkate alarak hem işletmeler hem de çalışan bireyler olarak kendimize yatırım yapmamız;

  • İşletmelerin sektörlerini, iş yapış şekillerini ve sistemlerini çağın gerekleri ile doğru orantılı olarak revize etmeleri,
  • Bireylerin ise mesleki seçimlerini yaparken, kariyer planlarını dizayn ederken bilgi birikimi ve yetkinliklerini bu gereklere uygun şekilde planlamaları ve çalışmak istedikleri alanda nitelikli ve tam donanımlı birer profesyonel olabilmek için çaba göstermeleri

büyük önem taşıyor.

 

Faydalı olması dileğiyle,

 

Füsun ÖZÜLKE

 

Füsun Özülke

Comments are closed.

error: Content is protected !!